1965 yılında Bodrum-Konacık’ta dünyaya geldim. Hayatım 17 Mart 2016 tarih öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayrıldı. Aynen M.Ö ve M.S. gibi.
Bu tarihe kadar olan yaşantımdan bana kalan sadece dedemle olan anılarım, güzel bir ailem, huzurlu bir evim ve yol arkadaşım, iş arkadaşım, hayat arkadaşım, benim öğretmenim, bilgi bankam kısacası birlikte büyüdüğümüz benim öbür yarım çok sevgili eşim kaldı.
Bu tarihten itibaren, her an hep yanımda hiseetiğim değerli Üstadım Sri Prem Baba`nın öğretileriyle kendimi geliştirdim, bendeki değişikliği herkesin yaşamasını istediğim bir coşku kapladı içimi. Herekese dokunmak, görmedikleri yönlerini keşfetmelerini sağlamak, herkesin içinde Sevgiyi uyandırmayı bir görev bildim. Ben kendime bir adım atıp özümle bütünleşebildiysem herkes yapabilir, hepimizin içinde bu güç var yeterki cesur bir savaşçı gibi emin adımlarla ilerleyelim. Ben bu konuda yardım isteyen herkes için hazırım.
Bu tarihten sonra her yıl iki ayımı Hindistan’ın Rishikesh kentinde geçirmeye başladım her gidişimde yeni bir öğreti ve sertifika ile ülkeme geri döndüm.
Yaşadığım dönüşümü nefes sayesinde kazandım bu nedenle ilk önce pranayama tekniklerini öğrenmekle yeni BEN için yola koyuldum. Teknikleri işin uzmanı olan ve sayıları parmakla sayılamayacak kadar az olan atadan kalma tekniklerin öğreticileri Guru’lardan öğrenmeye, her gidişimde aşramda kalmaya başladım. Niyetim Sadece pranayama teknikleri öğrenmek değil yogic hayatı da öğrenmek ve hayatıma uygulamaktı asıl amacım. Nefesin gücünü Hindistan’da keşfettim, nefes hayatıma öyle bir dokundu ki kendimi içi boş bir bambu gibi hissettim.
Hindistan’da aldığım pranik öğretiden sonra Türkiye’ye döner dönmez Nefes terapisti olmaya karar verdim ve hiç zaman kaybetmeden eğitimlerimi tamamladım.Nefes terapisinde insan bedeniyle uğraştığım için bedeni öğrenmeye hangi duyguların bedenin hangi bölgelerini etkilediği konusunda derinleşmeye bu konuda eğitim almaya karar verdim ve Beden terapi egitimi aldım. Böylece nefes ve beden terapisini birleştirdim ve kendime has özel bir yöntem ortaya çıkardım. Böylece Terapi Yaptığım, dokunduğum İnsanlar üzerinde hızlı iyileşmeler yakalamaya başladım.
Hindistan Benim hayatıma dokundu, yeniden doğmama, farkındalığımın artmasına katkısı çok oldu. Bende edindiğim bunca tecrübe ve bilgiyi aktarmanın zamanı geldiğine inanıyorum ve Üstadım tarafından ‘paylaşma zamanın geldi artık çiçek açma dönemine geçmelisin’ mesajı ile öğretilerimi sizlerle paylaşmaya niyet ederek yola çıktım.
Düzenli Yaptığım pranayama teknikleri ile sürekli coşkulu halim kendi değişim ve dönüşümümü anlattığım Düşler Ülkesi adlı bir kitap yazmamı nasip eyledi. Kitabımın Düşler Ülkesi; bir nefeste okunan bir kitap olmasının yanı sıra hepimizin göremediği yanlarını bulmasına yardım etmesini içimize gömerek unuttuğumuz travmatik durumları açığa çıkarmasına destek olmasını ve kendimize yapacağımız yolculuğumuza bir rehber kitap olması niyetiyle çıktı. Çok Şükür aldığım geri bildirimler kitabın amacına hizmet ettiğini gösteriyor.
Tüm gelişmeler yaşanırken yogayı hayatım içine iyice soktum ve hergün yapar hale geldim. Yogic yaşamı bir yaşam biçimi benimseyip hayatımın içinealdım daha doğrusu yogic yaşam beni hayatının içine aldı. Nefes teknikleri, yoga, meditasyon derken kendimi inanılmaz bir dönüşümün içinde buldum.
Öyle bir dönüşüm ki biri yukarıdan kartopunu fırlattı durdurmak mümkün değil. Hal böyle olunca uyku düzenim ve yemek düzenimde değişti.
Bedenim enerji ile dolup taşarken az uyku ile daha üretken olmanın keyfini yaşar oldum. Bedenimi dinleyerek yemem gereken ve hayatımdan çıkarmam gereken gıdaları fark ettim böylece Vejeteryan beslenmeye başladım. Vejeteryan olmayı ben seçmedim bedenim beni bu yola sevk etti. Kalbimizi dinlemeyi becerebilirsek bize doğruyu yanlışı gösterdiği gibi kalbimiz bize öğütlerde vermekte. Sahip olduğumuz değerli bedenimizi bu hayyatta bizim en yakın arkadaşımızcan dostumuz olarak düşünürsek bu değerli mabedin içini çer çöple doldurmayalım ne yediğimize ne içtiğimize, kaliteli yaşama özen gösterelim.
Yoga egitiminide yine Hindistan’da aldım ve yaşadığım bölgede 5 yıl önce 48 bayanın katıldığı ilk yoga sınıfımı açtım. Bu mutluluğumu tarif edemem. Hele düzenli katılanlardan omzumdaki ağrı hafifledi, boyum uzadı gibi sözler duymaya başlayınca keyfim dahada katlandı. Boyum uzadı diyen kişi skolyoz hastası idi aslında boyu uzamadı omurgası düzelince doğal olarak boy uzamış oldu. Ne mutlu. Bedenimizin ve organlarımızın bir frekansı olduğunu anlayıncada Tibet Ses çanaklarının iyileştirici gücünü keşfettim ve bu konuda eğitimimi yine Hindistanda tamamladım. Tibet çanakları ile Yaptığım seanslarıma nefesi de katınca hizalanmalar, iyileşmeler daha çabuk gerçekleşmeye başladı.
Her aldığım egitimi kendimce birbirine hizmet eden diğer bir eğitim ile birleştirdim ve böylece bana özel bir teknik ortaya çıktı. Nasıl nefes ile beden Terapiyi, Tibet çanakları ile nefesi birleştirdim ise pranayama teknikleri ile yogayı birleştirdim ve ortaya muhteşem bana özel bir ikili çalışmalar modeli çıktı. O yüzden itiraf etmeliyim ki; yoga sınıflarıma katılan herkes hep ‘hiç bitmesin biraz daha’ demekte. Durmak yok, üretmeye devam. Her ulaştığım zirve sonu kendimi yeni bir yolculukta buldum. Daha çok kişiye dokunmak ve daha çok kişiye hitap edebilmek için Yoga Eğitmenleri yetiştirmek üzere Eğitmenlik Eğitimi mi tamamladım. Artık yetiştireceğim eğitmenler ile daha çok kişiye dokunma şansımız olacak.
Bodrum ile Milas arasında Dörttepe köyünde 600 zeytin ağacının bulunduğu 20 dönüm bir arazide tüm eğitimlerimi yapabileceğim Yoga ve İnziva kampı merkezi yapmaktayım. Ayrıca erken hasat soğuk sıkım zeytinyağı ütretimimiz bu yıl Muğla bölgesinde Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının açtığı kalite yarışında altın Madalya aldı. Yağlarımız şifa amaçlı ilaç niyetine kullanılan profenol değeri yüksek asidi az yağlar sınıfında. Hem merkezimizden hemde zeytin yağlarımızdan Gelecek tüm gelir ihtiyacı olan çocukların okumasına ve bölgemizde acil ihtiyaç olan yaşlılar Yurdu kurulmasına harcanacak. Bu niyetle yola çıktık Rabbim bizi muvaffak eylesin. Ayrıca bölgemizde çocukların ve gençlerin faydalanabileceği Karaova Halk kütüphanesi kurduk, çocuklarımıza resim, Ingilizce, matematik, kitap okumayı sevdirme, el becerilerini geliştirme gibi birçok etkinlikler düzenliyoruz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi Tiyatro ile tanıştırdık. Son yıllarda bölgemiz dışarıdan çok göç aldı Milli Eğitim Müdürlüğü onaylı 8 Okuma yazma sınıfını açtık. Hanımların el becerilerini geliştirmeleri aile bütçesine katkı sağlamaları içinde yine Milli Eğitim Müdürlüğü onaylı kurslar düzenliyoruz.
Sokak hayvanlarına düşkünlüğümüz bizi tanıyan herkes tarafindan bilinir. sokaklarda dolaşan kedi ve köpekleride elimizden geldiğince sahiplendirmeye ve kısırlaştırmaya çalışıyoruz.
Bundan sonra neler gelecek, rüzgar beni nereye götürecek bilmiyorum, bildiğim tek şey; Andayım ve Olanı Seviyorum, Olanı Kabul Ediyorum….
Sevgilerimle