Yves Grellet Kimdir?
Yves Grellet 1969 yılında Paris’te doğdu.
Neredeyse her normal çocuk gibi büyüdü. Kendisini neden tüm insanlar (çocuklar ve yetişkinler) bu şekilde davranıyorlar, yani garip (kötü ve maskeli) diye sorarken hatırlar.
14 yaşından başlayarak okul onun için can sıkıcıydı. Çok kolay ve anlamsızdı. Neden öğrendiğimiz şeyler günlük hayatta insanların deneyimlediklerini içermiyorlar?
Arkadaşlarının ilgilendikleri şeylerin onun ilgisini çekmediğini ve kendilerini iyi hissedebilmek için ona gelip ve kendi sorunlarını konuştuklarını fark etti.
Sonunda makine mühendisi olmayı başardı ve otomotiv sektöründe çalışmaya başladı.
O anda kendindeki farkı anlamaya başladı.
İnsanları sadece dinleyerek kendilerini daha iyi, değerli ve var olduklarını hissettirme yeteneğinin olduğunu fark etti.
İnsan iletişiminde eksik olan tamamlanmaya başlamıştı.
Bunu iletişim yeteneğine borçlu olduğunu düşündü.
Bu sebeple iletişim ve yönetim dersleri aldı. Yıllarca süren deneyimden sonra yönetim ve özgürlük şirketleri* konusunda uzman oldu.
Gittiği her yerde, konu ne olursa olsun, imkânsızdan inanılmaz şekilde iyiye dönüştüğünü gördü.
Gözlem gücünü kullanıyor, duygusal bağ kuruyor ve “Neden” ifadesini kullanıyor, ama bununla birlikte bir sünger gibi bir çamaşır makinesi gibi hissediyordu (daha sonraları bunların şaman becerileri olduğunu keşfetti). Fabrika müdürü olarak nereye gitse negatif enerjiyi emerek pozitife dönüştürüyordu. İnanılmaz zor durumları (grev, zayıf makine performansı, motivasyon eksikliği) şaşırtıcı sonuçlara dönüştürüyordu.
Son CEO’nun ona “Biz çalışanlarımıza filozifi öğretecek bir şirket değiliz” dedikten 9 ay sonra gelerek böyle zayıf performanslı bir fabrikadan milyonlarca Euro tasarruf eden bir işletmeye nasıl dönüşebilir dediğini hatırlıyor.
Bilmeden Şamanizm, Meditasyon ve Uyumlandırma tekniklerini bilmeden kullandığını fark etmesi yıllarını aldı.
Birkaç yıl önce, meditasyon ve enerji transfer (bedeni iyileştirme teknikleri) ile tanıştırıldı. Onun için bir rahatlama ve eve dönüş gibiydi.
“Bunu biliyordum” veya “bundan emindim” dediğin hayattaki o anlardan biri gibiydi.
Çalışmaları ve gelişmesi hızla oldu. Bunun için yaratıldığı çok açıktı. Fakat uyguladığı meditasyon çeşidi çok talepkârdı (pozisyon, teknikler, zamanlama…), daha iyi bir yolu olduğuna emindi.
Şamanizm çalıştı, “bedenlerimizdeki” yeni becerileri keşfetti ve Türkiye’ye meyilini kavradı.
Bu öğretilere paralel olarak, ortam uyumlandırması veya iyileştirmesi denen Jeobiyoloji (mekân terapisi) ile tanıştı ve çok sevdi.
Sadece fısıltı gazetesi le tanınan büyük usta Claude Sievert ile çalışma şansına erişti.
Onun sayesinde bu sanatı özel bir dokunuşla gerçekleştirebiliyor ve uyumlanacak ev, işyeri veya alana gitmeden o yerin plan, şema ve teknik resmi üzerinden uzaktan yapabiliyor.
Gilles Sinquin sayesinde Kalp Bağlantı Meditasyonunu keşfetti ama yine de bu harika tekniklerde onu tatmin etmeyen, tam olmayan bir şeyler vardı.
Sonunda bir gün garip bir şey oldu. Olağandışı bir meditasyon sonrasında, bir kişiye bağlandığında o kişinin bilinçaltı yapısını, tıkanıklıkları ve gerginlikleri hissetmeye başladı. Basit kelimelendirerek enerjilerini hareket ettirerek onları serbest bıraktı.
Şimdi zamanı, sahip olduğu özelliklerin farkına varıp, tekdüzeliği yaşamak istemeyen; onun yerine gerçek kimliğine bağlanma yollarını arayan insanlara adanmış bulunmaktadır.
*Özgürlük şirketleri; orta düzey yöneticilerin gereksiz olduğu ve çalışanların bir patronun üzerlerinde baskı kurmasına ihtiyaç duymadan harika performanslar elde ederek güçlendiği şirketlerdir.