2000 yılında girdiği Devlet Konservatuvarı’nda obua çalışmaya başlayan Semih Uçar, konservatuvarın Lise Devresi’nden sınıf atlayarak birincilikle mezun oldu. Bu süre içinde Türkiye’nin birçok şehrinde konserler verdi, televizyon çekimlerine katıldı. Profesyonel orkestralar ile gençlik orkestralarında görev aldı.
2006 yılında Almanya’daki saygın Müzik Üniversitelerinin sınavlarına katılıp bunların hepsinde okumaya hak kazandıktan sonra, “Üstün Yetenekli Yabancı Öğrenci” statüsünde kabul edildiği “Franz Liszt Müzik Yüksekokulu“nda Prof. Matthias Baecker‘in sınıfında Akademi’nin en genç öğrencisi olarak öğrenim görmeye başladı.
Çift anadal diploması alarak yüksek onur derecesiyle bitirdiği Franz Liszt Müzik Akademisi’nden 2011 yılında mezun olan Semih Uçar Almanya’daki öğrenimi süresince yurt içi ve yurt dışında birçok ulusal ve uluslararası gençlik orkestrasında, ayrıca saygın profesyonel orkestralarda görev aldı ve uluslararası festivallere çağrıldı.
Öğrencilik hayatı boyunca Marek Janowski, Anthony Bramall, David Afkham gibi şeflerle; Prof. Jonathan Kelly (Berlin Filarmoni Orkestrası), Prof.Alexei Ogrintchouk (Concertgebouw Orchestra Amsterdam), Prof.Stefan Schilli (Bavyera Radyo Senfoni Orkestrası) gibi sanatçılarla çalışan Semih Uçar öğrenimini 2011 yılından itibaren “Berlin Hanns Eisler Müzik Yüksekokulu“nda sürdürdü. 2010 yılından bu yana obua öğreniminin yanı sıra şeflik çalışmalarına da ağırlık vermektedir.
Ayrıca 2014 yılında Tokyo ve Toyohashi'de, Frankfurt Devlet Senfoni Orkestrası’nın 3 solist sanatçısıyla birlikte, bir dizi solo ve oda müziği konseri, aynı zamanda Japon öğrencilere bir ustalık sınıfı (“masterclass”)vermiştir.
2016 yılı yazında Japonya’ya iki ayrı festivale (‘Toyohashi Orchester Camp’ ile ‘Yamanashi Music Festival’) davet edilmiş; solist, oda müziği müzisyeni ve pedagog olarak görev almıştır. Festivalde Semih Uçar’ın SONY stüdyolarında kayda alınan solo ve oda müziği eserleri SONY’nin yüksek çözünürlüklü cihazlarının tanıtımında örnek müzik olarak kullanılmaktadır.
Semih Uçar, 2013/2014 öğrenim yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde Sanatta Yeterlik öğrenimine başlamış, ‘Müzik Performansında Mental Training’ konusuna odaklanan tezini yazmıştır.
Sanatsal çalışmalarının yanında pedagojik çalışmalara da ağırlık veren Uçar, yurt içi ve yurt dışında çeşitli üniversitelerde obua ve oda müziği dersleri vermiştir.
Müziğin yanında yazı ve yazında da kendini evinde hisseden sanatçı aynı zamanda bir profesyonel yazar, kitap çevirmeni ve editördür. Şimdiye dek Türkçe ve Almanca dillerinde yaklaşık 4000 sayfa bilimsel metin kaleme almış, Almanya ve Türkiye’deki müzik ve edebiyat dergileri için sayısız yazı yazmış, Franz Kafka, Rainer Maria Rilke, Stefan Zweig vs. gibi yazarlardan çevirdiği 15 kitap Türkiye’nin saygın yayınevleri tarafından yayımlanmış ve 30’dan fazla kitabın da editörlüğünü yapmıştır.
Türkiye’de yazılı ve sözlü çevirinin önemli aktörlerinin, profesyonel çevirmenlerin ve çeviri profesörlerinin katkıda bulunduğu Çeviri Kitabı projesi için Semih Uçar’dan da katkıda bulunması istenmiş ve Türkiye sözlü ve yazılı çeviri dünyası için çok önemli bir kazanım olan bu kitapta Uçar’ın da “En İyisi Çevirmenlerin” başlıklı yazısı yayımlanmıştır.
Sanatçı için önem taşıyan bir başka olay da 2017’nin ilk ayında yaşanmıştır. TRT Radyo 1’de çarşamba akşamları yayınlanan, prodüktör Neşe Yenice’nin hazırladığı “Kitaptaki Müzik” programı 18 Ocak 2017 gününü sanatçıya ayırmış ve 45 dakika süren programda Uçar’ın müzisyen ve çevirmen olarak portresi sunulmuştur. Programın bir yarısında sanatçıyla müzik ve çeviri serüveni üzerine röportaj yapılmış, diğer yarısında ise Uçar’ın yurtdışındaki kimi stüdyo ve konser kayıtlarından kesitler sunulmuştur. (Bu programın kaydını dinlemek için semihucaryazar@gmail.com adresine “Kitaptaki Müzik Kaydı” konulu bir e-mail göndermeniz yeterli.)
2017 yılında ayrıca, şâir Nalan Çelik, Semih Uçar’ın “Dönüşüm” çevirisini incelemiştir. “İntihar, Dönüşüm, Semih Uçar ve Çeviri” başlıklı bu inceleme ŞEHİR dergisinin 102. sayısında (Mart 2017) yayımlanmıştır.
Yurt içi ve yurt dışında kazandığı ödüllerle adını duyuran besteci Doç. Dr. Hamit Yokuş, obua ve piyano için “Kuzey Rüzgârı” adlı eserini Semih Uçar’a ithaf etmiştir. Eserin ilk seslendirimi Semih Uçar ve Hamit Yokuş tarafından 2017 yılının Mayıs ayında yapılmıştır.
Sanatçı 4 ülkede üniversite düzeyinde ders vermiştir.
18 yaşında, kendi başına sadece 1 yıl Almanca öğrendikten sonra Almanya’da mahkeme ve polis tercümanı olarak çalışmaya başlayan Semih Uçar, yabancı dil öğrenme meselesine oldum olası özel bir ilgi duyuyor. Bu konuda çok sayıda yazı yazan, YouTube kanalında videolar çeken ve şimdiye dek yüzlerce insana dil öğrenme ve yurtdışında öğrenim görme konusunda danışmanlık yapan Uçar, biri Doğu, yedisi Batı dili olmak üzere sekiz yabancı dilde okumalar ve çalışmalar yapmaktadır. Şu sıralar Sırpça öğrenen Uçar, dil öğrenmeyi hayatının bir parçası olarak görüyor.
Dil öğrenmekle yetinmeyip, dil öğrenmekten aldığı büyük zevki başkalarına da tattırmak isteğiyle yola çıkan Semih Uçar aynı zamanda bir DİL KOÇLUĞU yapmaktadır.
Yazılarıyla, dil öğrenmek isteyen binlerce insana ulaşmış olan yazar, salt yazının insanları yine de tam anlamıyla harekete geçiremediğini fark edince 100 GÜNDE BİR DİL ÖĞREN projesini hayata geçirmiştir.
Dil Koçu Semih Uçar, 100 GÜNDE BİR DİL ÖĞREN kapsamında dil öğrenen onlarca harika insanın dil koçluğunu yapmaktadır.
Semih Uçar aynı zamanda YAZI KOÇLUĞU ve YAŞAM KOÇLUĞU yapmaktadır.