Merhabalar,

 

Verdiğim tüm eğitimlerin nasıl bir insandan, nasıl bir bakıştan geldiğini görmeniz tüm çalışmaların ortaya koyduğu ifadeyi daha netleştirecektir. 

 

Ben kısaca bir roman yazarı ve bir mentörüm. Yazar olarak "AVA" adlı bir seri romanın yazarlığını yaptım ve serinin 2. kitabı yazım aşamasında.  Mentörlük tarafında ise, insanın yaşamına yansıttığı her alana -iş, ilişkiler, sağlık, para vs.- hepsinin altında gizlenmiş mesajları göstermek ve ona da görmenin yollarını kazandırmaya çalışıyorum. Bunu da ruhsal kadar bilimsel öğretileri de sentezlediğim bir anlayışı sunarak yapıyorum. 

 

Ama biraz daha tanımak isteyenler için...

 

Mesela yazar olmak, bir hikâyenin akışıyla haşır neşir olmuş bir zihinle, her şeyin içinde yatan hikâyeyi görebilmek demek. Her şey bir hikâyeden ibaret ve hikâye dediğimiz geçmiş ve gelecek ekseninde hareket etmek demek. Buna hepimiz dahiliz. Fakat hikâye bilincinin birçok katmanı, farklı açıları ve birbirinden farklı karakterleri, olay örgüleri, kuralları vs. vardır. Basitçe sadece hikâye yazmak ya da okumak bu öğeleri kavramamızı sağlamaz. Beni burada farklı kılan şey ise "Neden?" "Nasıl?" sorularıyla uğraşırken öğretilerden de faydalanmak oldu. Toplumun yarattığı ve anlaşılması kolay olanların biraz dışında olmak beni "gariplerden" biri yaptı. Bu dışlanmışlık gibi duran yalnızlık hali ise benim için, her şeye dışarıdan bakan tek başınalık haline evrildi. Sadece bilmeye çalışmadım, yapabilmek için de uğraştım ve deneyimlerle dönüşümlerimi izledim. Tek bir hocaya hiç bağlanmadım ama pek çok hocam oldu. Hayatı baş mürşit kabul ederek onun dilini anlamaya başladım. Hem de bir bebek gibi ne yaptığımı bile bilmeden. Sonradan bilgileriyle karşılaşmaya başladım.

 

Oysaki ben de her çocuk gibi ilk dönemlerinde dışarıdan gayet anlaşılır bir düzen içindeydim. Alman Lisesi'nden mezun oldum Sabancı Üniversitesi'ne Yönetim Bilimleri okumaya gittim. Oradan Amerika'da Pazarlama eğitimi ve deneyimi kazanmak için UCLA'e geçtim. Pazarlama ve reklam alanlarında, turizm sektöründe çeşitli işlerle uğraştım. Ama aslında tüm bu süreçte başka bir şeyle ilgilendim. Alman Lisesi'nde farkında olmadan mentörlük yapmaya başladım. Oturduğum bir banka derdi olan gelir, anlatır ve sorularla kendini daha çok anlar ve ne yapacağına karar verir şekilde giderdi. Meraklıydım. Sadece kendime değil her şey ve herkese...

Üniversitede ise pazarlamadan çok, insanın tüketme ve tükenme psikolojisini, sanatın ve görselliğin bizdeki etkisini, şu ana kadar oluşturduğumuz modayı, popülariteyi yani şeylerin ana motivasyonunu araştırdım. Biz neyi neden nasıl bir ihtiyacı örtmek üzere satın alıyoruz? ve Biz neyi neden nasıl bir ihtiyacı karşılamak üzere değerlendirebiliriz? En son Amerika ise pazarlama alanında bildiklerimi artık sokakta deneyimledim. Başıma gelen onlarca tesadüfün aslında tevafuk olduğunu ve insan beyninin konuştuğu ikinci bir dili olduğunu keşfetmekle geçti. Pazarlamanın güttüğü yöntemi eğer amacını değiştirirsek tüketmek için değil kendimizi yeniden üretmek için de kullanabileceğimizi anladım. Görünenin dışında bir yol güttüm. 

 

Şimdi ise...

Aktif şekilde 2010'dan beri edindiğim tüm ruhsal öğreti deneyimleri ve eğitmenliğimle o zamana kadar ve sonrasında da edindiğim beşeri bilimleri sentezliyorum. İnsanı ruhundan değil biyolojisinden, psikolojisinden, fiziğinden, kuantum halinde, edebiyatından, felsefesinden sanatından anlamaya ve anlatmaya gayret ediyorum. Ve bu size ne sağlıyor? Bilgiyi yük olarak taşımadan, anlayış haline getirdiğimiz hafiflikler olarak bize yön vermesini sağlıyor. Herkesin kendi rehberi olabilmesine ve ihtiyacı olduğunda rahatça yardım alabilmesine yarıyor. Kısacası hayata biraz daha bağımsız, özgür bir yerden dokunamama yarıyor. 

 

Tüm çalışmalarımla gitmeye çalıştığım yer ise insanların farkındalıklarında artış sağlamak, doğaya ve doğasına faydalı insan için çalışmak, özellikle kadınların ve erkeklerin de cinsiyet farklılıklarının ayrılık değil bütünlüğü için çalışmak... Kendini tanımayı, mütevazıca özgüveni çekiciliğin en tepesine yerleştirmek... Biraz daha insan olmak...