Doğduğum yıl olan 1975’in Uluslararası Kadın Yılı ilan edilmesiyle birlikte adımı Özgür koymuşlar. Özgürce yaşayan, nefes alan bir kadın olmamı dileyerek… Bu nedenle kadının her alanda özgürlüğünü ve gücünü önemsiyorum. Marmara İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü bitirdikten sonra çeşitli yayınlarda muhabirlik ve editörlük yaptım. Yerli bir markanın ve uluslararası bir şirketin basın ilişkilerini yönettim. Kızımın doğumuyla birlikte serbest gazeteci olarak çalışmaya başladım ve sadece yazarak mutlu olduğuma karar verdim. 2013 yılında “Rehberine Kulak Ver” adlı kitabım Yitik Ülke Yayınları’ndan yayınlandı. 2016 Kasım ayında ilk romanım “Su’yun Gölgesi” Yitik Ülke Yayınların’dan çıktı.

Yoga yoluma ilk olarak 2000 yılında Doğu Tıp Bilimleri Uzmanı Vladimir Uzun ile çalışarak çıktım ve sonrasında yolumu aydınlatan birçok farklı hoca ile çalışma fırsatı buldum.
2008-2010 yılları arasında Kaivalya Yogashram’da Ersin “Ananda” Saran ve Mihrimah Temel ile hatha, kriya ve integral yoga çalıştım.
2010 yılında Ananda Marga Yoga Derneği’nde Dada Acharya Hiranmayananda Avadhuta’dan aldığım eğitimle Ananda Marga Yoga eğitmenliği sertifikasını aldım.
2015 yılında yaptığım Hindistan, Rishikesh seyahatinde özellikle meditasyon ve yoga nidra üzerinde daha da derinleştim. 
Devrim Akkaya ile Yin Yoga Uzmanlık, Nedret Gülcan ile somatik duruşlar ve Seda Shambhavi ile Hormon Yoga Terapi eğitmenliği son yıllarda pratiğime can katan çalışmalar oldu.
Kendi pratiğimde yin yoga, somatik ve kadınları güçlendirici duruşlar üzerine keşiflerimi sürdürüyorum. Yoga matı üzerinde yapılanların hayatın birebir yansıması olduğuna inanıyorum. Bedensel, zihinsel ve ruhsal becerilerimizin yoga ile nasıl dengeli, kontrollü bir şekilde açığa çıkarılıp kullanılabileceği üzerine çalışıyorum ve okumalarını sürdürüyorum. Bu yolun öğrenciliğini ömür boyu sürdürmeye niyetliyim ve yoga ile ilgili hem yerel hem yabancı etkinlikleri, dijital ve basılı yayınları düzenli olarak takip ediyorum.
Derslerim, bugüne kadar ilham aldığım tüm yoga ekollerinin bir sentezinden oluşuyor. Isınma serileri ile başlayıp nefes çalışmalarının ardından kimi zaman akıcı kimi zaman daha derinleşen yoga pozlarıyla, geri planda pozların mitolojik hikayeleri ve bedeninize neden iyi geldiğine yönelik ayrıntılı bilgilendirmelerle yapılandırdığım, geleneksel stilin üzerine ördüğüm derslerimi “Özgürce Yoga” olarak tanımlıyorum.