1985 yılında İstanbul’da belirdi.
1990’lı yıllarda ortaya çıkan ilk rüya tecrübeleri, kendisini sistemler, rüya ve kâinat üzerine düşünmeye davet etti. Manevi dünyanın kapılarını aralayan bir çok rehber ile mâna dilini öğrenmeye başladı. Kendi merakının peşinde çeşitli okült kaynakları ve eş zamanlı olarak astronomi, biyoloji, astroloji, teoloji, parapsikoloji, mitoloji, sembolizm, ölüm ve ötesi ile ilgili çeşitli meditasyonlar üzerine inceleme fırsatı oldu.
2000’li yıllarda çeşitli meditasyon teknikleri ve rüya üzerine çalışmalarını derinleştirdi. Eş zamanlı, binicilik, sualtı dalışı, paraşütçülük, yelken gibi çeşitli doğa sporları ile ilgilenerek insan ve doğa ilişkisi üzerinden yaşam ve ölüm döngüsünü irdeledi. Bir yandan da, rüyaların sunduğu çeşitli algı biçimlerini ifade edebilme özlemi, kendisini sanatla buluşturdu ve İstanbul Modern Sanat Müzesi’nde küratöryel uzun süre çalışmalarda bulundu. Bu dönemde sanatsal ifadeye dair çok şey öğrendi. Bir yandan ilkel topluluklarda sağaltım yöntemleri, Şamanizm ve şifa üzerine akademik çalışmalar yaparken bir yandan da dünya ve beden ile ilişkisi tam olarak müzede değişti. 2015 yılında katıldığım ilk yoga dersinde, beden ve nefes ile kurduğu ilk temas sonunda yogaya âşık oldu. Soyut olan tarafı ilk kez somut alemde beden ile dile gelince bedenin önemi, idrakine başka türlü doldu.
Düzenli pratiğin ardından, 2017 yılında ilk Yoga Alliance onaylı 200 saatlik Vinyasa eğitimimi Rana Ortan ile tamamladı. Bu eğitimin tam ortasında anne adayı olduğunu öğrenince Şaylan Yılmaz ile 60 saat Hamile Yogası eğitimini tamamladı. Annelik tecrübesiyle birlikte atalarından doğaya, potansiyelinden yaralarına, her şey bambaşka bir hâl aldı ve artık “Hâl” kavramıyla ilgili bildiklerini ve rüyaların kendisinde demlediklerini dostlarıyla paylaşıma açtı. İçindeki anneyi bulma yolunda şefkate, sınırlara, edebe, kıymete bakışı değişti. Yolunun hep Hakikat’e doğru olduğunu başka türlü anladı.
Hakikat aşığı olarak, bir bedende can bulmuş dünya gezegeninden bir varlık olarak, türümüze dair en kıymetli özelliğin “hâl üretimi” olduğunu inandı. Şu sonuca ulaştı: Bizler hâl üreten, hâl bulaştıran varlıklarız, bu sebeple hayata nasıl bir “yayın” yaptığımızın farkında olmalı, tam da bu yüzden frekansımızı geniş ve bir o kadar berrak tutmalıyız.
Neticede bugün anladığım o ki, meyvesi olmaya geldiğimiz tohuma verimli bir toprak olabilmek için çeşitli sezgisel pratikler uygulamalıyız. Bunun için bir dizi pratik örgüsü geliştirdi. Kalbine dolan daveti, paylaşıma açtı.
Kendisine iyi gelen ne varsa paylaşmaya başladı ve paylaştıkça yeni eğitimlere kapı açıldı. Eğitim eğitimi doğurdu, nice güzel hocalar ve rehberleri oldu. Berivan Aslan Sungur ile Yin Yoga için, yine Yoga Alliance onaylı bir 200 saat daha tamamladı. Ardından Devrim Akkaya ile “Meridyen Teorileri ve 5 Element Yoga Serileri” eğitimini tamamladı.
Rüya Yoga ve tantra eğitimleri çeşitli hocalarla devam etmekte...
İlham almaya, ilham olmaya devam etmek niyetiyle yolda. Kendi Zümrüdüanka’sının peşinde, kendi yolunda gitmeye niyetlenen başkalarıyla beraber hep birlikte yol almak üzere, daimi bir davette.
Şimdilik kendisini Hakikatin berraklığını arayan Bi Acayip Hancı olarak tanımlıyor. Ve Rüya yolunda yürümenin inceliklerini paylaşmaya devam ediyor.